5. İstanbul Tasarım Bienali’nin başlığı: “Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım”

İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ve 5. İstanbul Tasarım Bienali Küratörü Mariana Pestana. Fotoğraf: Poyraz Tütüncü.

Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım, tasarımın bizi nasıl bir araya getirdiğiyle ilgileniyor

İKSV tarafından 26 Eylül – 8 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 5. İstanbul Tasarım Bienali, ziyaretçilerini, empatinin tanımı üzerine yeniden düşünmeye davet edecek.

Küratör Mariana Pestana, 10 Aralık’ta Salon İKSV’de gerçekleştirilen basın toplantısında bienalin başlığını Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım olarak açıkladı. Tanıtım toplantısına İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ve 5. İstanbul Tasarım Bienali Küratörü Mariana Pestana’nın yanı sıra basın mensupları, akademisyenler ve tasarım ve ilgili alanlardan profesyoneller katıldı.

Tasarıma hislerle, tesirlerle ve ilişkilerle ilgilenen yeni bir rol atfetmek

Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım, tasarımın birbirimizle ilişki kurmamızı sağlayan araçlara, platformlara ve arayüzlere sahip olduğu fikrinden yola çıkarak tasarımı “bağlantılı olma” hâline aracılık eden bir unsur olarak görmeyi deniyor. Empati sözcüğünün geçmişten günümüze seyrine bakarak tasarım için hislerle, tesirlerle ve ilişkilerle ilgilenen yeni bir rol hayal etmeyi hedefliyor.

Teknolojik hız ve çevre krizinin damgasını vurduğu bir dönemde 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin ilgi alanında, özen göstermeyi öne çıkaran uygulamalar, bağlantı kurmaya dair ritüeller ve duygularımıza aracı olan nesneler yer alıyor. Yeni animizm ve yerel bakış açısına dair bir merak içeren bienal, şeyler, insanlar ve her ikisi arasındaki ilişkileri düşünürken güneyin ve doğunun esin kaynaklarından yararlanıyor. 2020 bienali, gün geçtikçe yekpareleşen küresel dünyada yerel bilgiye ve bölgesel uygulamalara öncelik veriyor; her yaştan ve alandan profesyonel ve amatör katılımcıya çağrı yapıyor.

Mitleri ve ritüelleri kucaklayan bir bienal

Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım, yemek masasında bir araya gelmeyi ve paylaşmaya dair diğer gelenekleri coşkuyla kucaklıyor. Masalarla, tencerelerle ve sofra takımlarıyla olduğu kadar sanal gerçeklik gözlükleriyle, dijital para birimleriyle ve çevrimiçi sohbet odalarıyla da ilgilenen 5. İstanbul Tasarım Bienali, kataloglamaktan ve sınıflandırmaktan kaçınıyor, mitlere ve ritüellere kucak açıyor. Bienalin ortaya attığı temel sorulardan bazıları, tasarımın hangi ortak hisleri öne çıkardığına ve bir bakış açısından, bir boyuttan, bir bedenden fazlası için (ve onlardan yola çıkarak) nasıl tasarlayabileceğimize dair. Bienal, bu sorulara empati anlayışımızı tekrar canlandırarak değinmemizi öneriyor.

>> Bienalin kapsamı ve yapısına dair ayrıntılı bilgi ve küratör metni için tıklayın.

Mariana Pestana’nın küratörlüğünü üstleneceği 5. İstanbul Tasarım Bienali’nde Billie Muraben asistan küratör ve editör yardımcısı, Sumitra Upham da programlar küratörü olarak görev alacak. Bienalin sergi tasarımını İstanbul merkezli kolektif Future Anecdotes üstlenirken, grafik tasarım Porto merkezli Studio Maria João Macedo imzasını taşıyacak.

>> Küratöryel ekip hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın.

>> Bienal kapsamında çalışmalar yürütecek ve İstanbul’da yaşayan genç küratörlerden oluşacak Genç Küratörler Grubu için tıklayın.

İki ayrı mekân: Mutfak ve Gözlemevi

5. İstanbul Tasarım Bienali, Mutfak ve Gözlemevi başlığı altında sergilerin yer alacağı iki ayrı mekâna yayılacak.

Mutfakta toplumsal, ekonomik ve kentsel dinamikler gözlemlenebilir. Mutfakta dil, hem tatmak hem de sohbet etmek için kullanılır. Mutfak masası, bedenlerin eylemlerini ofis masası ya da toplantı masasından farklı taşır. Bienalin Mutfak bölümünde de yiyecekler aracılığıyla insan-sonrası varlığımızın temas ve inşa ettiği çoğul evrenlere erişeceğiz. Yiyecekler, mikrobik yaşamdan zirai âdetlere dek evrenbilimin eşzamanlı ölçeklerine erişmemize olanak sağlayacak. Tıpkı bir laboratuvar gibi deneylerin yapılacağı Mutfak, hem profesyonellere hem de amatörlere açık bir mekân olacak.

Bu programda mutfak hem gerçek hem de mecazi anlamıyla kullanılacak. Yemek odası takımları, çatal bıçak setleri, oturma düzenleri, tencereler ve tavalarla birlikte yemeğin ortaklaşa hazırlığı ve tüketimi için gerekli diğer cisimlerden oluşan bir nesneler kütüphanesi sergilenecek ve kullanılacak. Böylelikle Mutfak, tabaklar, masa örtüleri, sandalyeler ve bardaklardan çorbalara, et suyuna ve turşuya kadar tasarım pratiklerinin farklı formlarını sunacak. Her türden misafir dönüşümlü olarak ev sahipliğini üstlenecek; alanın, menünün ve Mutfak’ta gerçekleşen konuşmaların yapısını değiştirecek. Program ilhamını, üzerine yemek konulan bir örtü ya da masa anlamına gelse de daha çok bir tür birliktelik hâlini çağrıştıran “sofra” sözcüğünün kültürel öneminden alıyor.

Mutfak etrafında şekillenecek projeler ve etkinlikler için açık çağrı

>> Yemek yemek için hazırlanan ya da kurulan bir masa ya da sergi anlamına gelen, paylaşımcı ruhu yansıtan “sofra” kavramından ilham alan Mutfak programının açık çağrı ayrıntılarını öğrenmek ve başvuru yapmak için tıklayın. Son gün 28 Şubat.

>> Bienal, aynı zamanda, yemeğin üretimi ve tüketimiyle ilgili yeni aletler, cihazlar, makineler ve başka nesnelerin araştırılacağı, toplanacağı ve tartışılacağı, 4 gün sürecek Mutfağı Tasarlamak atölyesine katılacak tasarımcılar, üreticiler, yazarlar, düşünürler, küratörler arıyor. Açık çağrı 4 Mart'a kadar devam edecek. Ayrıntılı bilgi ve başvuru için tıklayın.

Gözlemevi bölümü ise ana sergiye ev sahipliği yapmanın yanı sıra günümüz dünyasının empati pratiklerinin izleneceği, kaydedileceği ve icra edileceği bir platform oluşturacak. Mekân, birden fazla bakış açısı, birden fazla boyut ve birden fazla beden için, onlardan hareket ederek ve onlarla birlikte yapılan tasarımı yansıtan araçlar, cihazlar, enstalasyonlar ve başka objeler içerecek.

VitrA’nın desteği devam ediyor

İstanbul Tasarım Bienali, 2012’de gerçekleşen 1. İstanbul Tasarım Bienali’nden bu yana bienalin gerçekleşmesini mümkün kılan ve desteğini bu yıl da sürdüren VitrA’ya teşekkür eder.

Yukarı