Türkiye ve ötesinde tasarım kültürüne, duyarlılığına ve bilincine katkıda bulunmak üzere yola çıkan ve on yıla yayılan beş sergide 1.000.000’u aşkın ziyaretçiyi ağırlayan İstanbul Tasarım Bienali’ne belirsiz bir süre için ara verildi.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), ilk İstanbul Festivali’ni düzenlediği 1973 yılından bu yana klasik ve güncel müzik, sinema, caz, sahne sanatları ve görsel sanatlar gibi farklı disiplinlerde çalışmalar yürütüyor. 2010 yılında tasarım alanında da faaliyet göstermeye başlayan İKSV on yıl boyunca bu alanda aktif olarak varlık gösterdi, beş bienalin yanı sıra konuyla ilgili sempozyumlar, tartışmalar ve söyleşiler düzenledi. İKSV, 2021 Nisan ayında sona eren 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin ardından, tasarım alanındaki faaliyetlerine yeniden yön vermek ve bu alandaki çalışmalarının finansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, bienalin düzenlenmesine belirsiz bir süre için ara verme kararı aldı.
Hayatın ve kültürün her alanında etkisi bulunan tasarım konusundaki çalışmalarımıza yeni bir gelecek inşa etmek için çabalarımız sürecek. Bienale katkıda bulunan tüm küratörlere, katılımcılara ve destekçilere, ilgileri için tüm izleyicilerimize teşekkür ediyoruz.
İstanbul Tasarım Bienali hakkında
İstanbul Tasarım Bienali, 2010’da yapılan “Neden Tasarım, Neden Bienal?” sempozyumuyla başlayarak, gündelik hayatımızı derinden etkileyen ve kültürümüzü oluşturan tasarım olgusu etrafında farkındalık yarattı. Bienal, 2012-2020 yılları arasında her iki yılda bir, sergi ve etkinliklerinde tasarım fikirlerinden çeşitli kesitleri bir araya getirdi; geniş bir yelpazede pek çok disiplinin tasarımla ilişkisini inceledi. Tasarım ve mimarlık alanlarında çalışan yaratıcılara ve üreticilere deneysel bir platform sağlayarak geleceğe dair özgün fikir ve projelerini toplumla paylaşma imkânları sundu. Bienal aynı zamanda yaratıcı ve akademik çevreler için ilham verici fikirler ortaya koydu, bu çevreler arasındaki diyaloğu ve geçişkenliği besledi. Kültür üreticileri ve kurumlar, üniversiteler ve kuruluşlar arasında ulusal ve uluslararası ağlar ördü. Kenti merkezine aldı, küresel tasarım sorunları için çözümler sundu ve tasarımın kendisini tartışmaya açtı.
İstanbul Tasarım Bienali’nin ilki 2012’de düzenlendi. Kusurluluk (Imperfection) başlığını taşıyan bu bienalde Emre Arolat İstanbul Modern’de Musibet, Joseph Grima Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda Adhokrasi başlıklı sergilerin küratörlüğünü yaptı. 2014’te Zoe Ryan küratörlüğünde Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil başlığıyla düzenlenen 2. İstanbul Tasarım Bienali’nde, “Şu anda gelecek nedir?” düşüncesinden yola çıkan tasarımlar sergilendi. Bienal boyunca İstanbul’un 12 bölgesinde Tasarım Rotaları turları yapıldı. 2016’da Beatriz Colomina ve Mark Wigley’nin küratörlüğünü üstlendiği Biz İnsan Mıyız? Türümüzün Tasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl başlıklı 3. İstanbul Tasarım Bienali, İstanbul Arkeoloji Müzeleri de dahil pek çok mekâna yayıldı ve tasarımın insan ve dünya üzerindeki uzun soluklu etkilerini araştırdı. 2018’de Jan Boelen küratörlüğünde Okullar Okulu başlığıyla düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali, tasarımı bir öğrenme biçimi olarak ele aldı.
Geçmiş üç edisyonun mirası üzerine geliştirdiği yeni bir format denemesiyle, tasarıma dair eleştirel bir düşünme alanı sundu. Küratörlüğünü Mariana Pestana’nın Sumitra Upham ve Billie Muraben ile birlikte yürüttüğü Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım başlıklı 5. İstanbul Tasarım Bienali ise 2020 yılında, pandemi esnasında gerçekleştirildi. Sergi mekânlarının yanı sıra kamusal alan ve dijital platformlarda devam eden bienal, tasarıma empati üzerine temellenen yeni bir rol biçme arayışındaki fikirleri ve projeleri bir araya getirdi.
Son olarak 2022 yılında İstanbul Tasarım Bienali, Avrupa Birliği’nin “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II Hibe Programı”nın desteğiyle ve Karlsruhe Sanat ve Tasarım Üniversitesi (Staatliche Hochschule für Gestaltung Karlsruhe [HfG]) ortaklığında yürüttüğü Camekân projesiyle karşılıklı tartışmaya ve öğrenmeye dayanan yeni üretimlere alan açtı; Türkiye’den ve Avrupa’dan genç tasarımcıları mentorlarla bir araya getirerek gelişimlerine katkıda bulundu.