Tasarım ve mimarlık alanlarında bilgi ve politika üretiminin önemine inanan İstanbul Tasarım Bienali; ABD Ankara Büyükelçiliği’nin değerli katkılarıyla ve Center for Arts, Design, and Social Research ortaklığında sosyal, ekonomik ve çoğunlukla çevresel dirençlilik için yeni araçlar ve sistemler oluşturmak amacıyla jeopolitiğin etkin olarak inceleneceği bir araştırma programına ev sahipliği yaptı. Programda ikisi ABD’den, ikisi Türkiye’den olmak üzere dört kadın tasarımcı, küratör, araştırmacı ve düşünürle birlikte çalışıldı.
Program bir yandan kadınların, beyaz-olmayanların, LGBTİ+ bireylerin maruz kaldığı baskıyla çevrenin uğradığı tahribat arasındaki bağlantıyı araştırmayı, bir yandan da tasarımın hem yeni süreçler hem de sosyal, politik ve ekolojik çabalardan filizlenen küresel değişiklikler başlatma potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçladı.
Proje araştırmacıları sınırlar, kurumlar ve disiplinlerarası işbirlikleri yoluyla doğayla farklı bir ilişki kurmaya; tasarım alanında bilgi alışverişini ilerletmeye; doğayla ve tüm türlerle empati kavramı üzerinden, sürdürülebilir bir ortak yaşam kurmaya katkıda bulunmaya çağırdı. Program, tasarım alanında yalnızca ekolojik değil aynı zamanda mekânsal, politik ve toplumsal dönüşümlere de yol açabilecek kolektif araştırma metodolojilerini, dayanışma ve sorumluluk biçimlerini canlandırmayı hedefliyordu.